Periyodik tabloyu kullanarak , her element hakkında belirli
bilgiler elde edebiliriz . Örneğin , 1 kilogramlık bir karbon bloğunda kaç
karbon atomu bulunduğunu tayin etmek için , karbon atomunun bağıl atom
kütlesini kullanmamız yeterli .
Bağıl Atom
Kütlesi: Bir elementin , atom kütle birimi ( atomic mass units: amu ) cinsinden
ortalama kütlesini belirtir . Bu rakam , sıklıkla elementin izotoplarının da
ortalama kütlesini belirttiği için , ondalıklı bir sayıdır . Bir elementin
bağıl atom kütlesinden atom numarasının ( proton sayısının ) çıkarılmasıyla , o
elementin nötron sayısı bulunabilir .
Atom Numarası: Bir
atomda bulunan proton sayısı , elementi tanımlar ve atom numarası olarak
adlandırılır . Atomda bulunan proton sayısı aynı zamanda , elementin kimyasal
karakteri hakkında da bilgi verir .
Periyodik tabloda
sıklıkla karşılaşılan görünüm , yandaki gibidir . Burada , element simgesinin
altında verilen "bağıl atom kütlesi" , proton ve nötron sayısının
toplamına eşittir .
Element simgesinin
üstünde verilen atom numarası da , proton sayısına eşit olduğuna göre , bu iki
sayının farkı bize elementin nötron sayısını verir .
Örnek: Kalsiyumun
( Ca ) nötron sayısı:
Bağıl atom kütlesi
- Atom numarası = 40-20= 20'dir .
Bu gösterim ,
periyodik tablonun dışında , örneğin herhangi bir anlatımda elementin adı
geçerken de kullanılabilir . Bazı durumlarda , bu iki değerin yeri tam tersi
şekilde ( atom numarası altta , bağıl atom kütlesi üstte ) de olabilir . Ek
olarak , simgenin sağ tarafında , elementin + ya da - yükü de gösterilebilir .
Element Simgesi:
Her elemente ait bir ya da iki harften oluşan simgelerin , uluslararası
geçerliliği vardır . Element simgeleri hakkında detaylı bilgi için tıklayınız .
Elektron Dizilimi:
Uyarılmamış bir atomdaki elektronların konumlarını gösterir . Kimyabilimciler ,
temel fizik bilgilerine dayanarak , atomların elektron dizilimlerine göre nasıl
davranabilecekleri konusunda fikir yürütebilirler . Elektron dizilimi , bir atomun
kararlılık , kaynama noktası ve iletkenlik gibi özellikleri hakkında bilgi
verir . Atomların son enerji düzeylerine ( en dış yörüngelerine ) "valans
düzeyi" , burada yer alan elektronlara da "valans elektronları"
adı verilir . Kimyasal tepkimelerde birinci derecede önem taşıyan elektronlar ,
valans elektronlarıdır .
Bir elementin
periyodik tablodaki yerine bakarak , o elementin elektron dizilimi de
anlaşılabilir . Aynı grupta ( dikey sırada ) yer alan elementlerin elektron
dizilimleri büyük benzerlik gösterir ve bu nedenle de kimyasal tepkimelerde
benzer şekilde davranırlar .
Yükseltgenme
basamağı ( sayısı ) : Bir elementin , bileşiklerinde alabileceği değerliklerdir
. İngilizce'deki "oxidation state" kullanımına karşılık gelmektedir .
Periyodik tabloda
yer alan elementler , gözterdikleri belirli ortak özelliklere göre gruplar
halinde inceleniyor . Bu gruplar hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse:
1 . Alkali
Metaller: Periyodik tablonun ilk
grubunda ( dikey sırasında ) yer alan metallerdir . Fransiyum dışında hepsi ,
yumuşak yapıda ve parlak görünümdedir . Kolaylıkla eriyebilir ve uçucu hale
geçebilirler . Bağıl atom kütleleri arttıkça , erime ve kaynama noktaları da
düşüş gösterir . Diğer metallere kıyasla , özkütleleri de oldukça düşüktür .
Hepsi de , tepkimelerde etkindir . En yüksek temel enerji düzeylerinde bir tek
elektron taşırlar . Bu elektronu çok kolay kaybederek +1 yüklü iyonlar
oluşturabildikleri için , kuvvetli indirgendirler . Isı ve elektriği çok iyi
iletirler . Suyla etkileşimleri çok güçlüdür , suyla tepkime sonucunda hidrojen
gazı açığa çıkarırlar .
2 . Toprak Alkali
Metaller: Periyodik tablonun baştan
ikinci grubunda ( dikey sırasında ) yer alan elementlerdir . Sıklıkla beyaz
renkli olup , yumuşak ve işlenebilir yapıdadırlar . Alkali metallerden daha az
tepken ( tepkimelere girmeye eğilimli ) karakterde olmalarının yanında , erime
ve kaynama sıcaklıkları da daha düşüktür . İyonlaşma enerjileri de alkali
metallerden daha yüksektir . Toprak elementleri ismi , bu gruptaki elementlerin
toprakta bulunan oksitlerinin , eski kimyabilimciler tarafından ayrı birer
element olarak düşünülmesinden gelir .
3 . Geçiş
metalleri: Sertlikleri , yüksek
yoğunlukları , iyi ısı iletkenlikleri ve yüksek erime-kaynama sıcaklıklarıyla
tanınırlar . Özellikle sertlikleri nedeniyle , saf halde ya da alaşım halinde
yapı malzemesi olarak kullanılırlar . Geçiş elementlerinin hepsi , elektron
dizilimlerinde , en dışta her zaman d orbitalinde elektron taşırlar .
Tepkimelere giren elektronlar da , d orbitalindeki elektronlardır . Geçiş
metalleri sıklıkla birden fazla yükseltgenme basamağına sahiptir . Çoğu , asit
çözeltilerinde hidrojenle yer değiştirecek kadar elektropozitiftir . İyonları
renkli olduğu için , analizlerde kolay ayırt edilirler .
4 .
Lantanidler: Geçiş metallerinin bir
alt serini oluştururlar ve toprakta eser miktarda bulunmaları nedeniyle ,
"nadir toprak elementleri" olarak da isimlendirilirler . En önemli
ortak özellikleri , elektron değişiminin yalnızca 4f orbitaline elektron
katılımıyla gerçekleşmesidir . Özellikle +3 değerlikli hallerinde ,
birbirlerine çok benzeyen özellikler gösterirler . Kuvvetli elektropozitif
olmaları nedeniyle , üretilmeleri zordur . Çoğunun iyon hallerinin
karakteristik renkleri vardır .
5 .
Aktinidler: Bu elementlerin en önemli
ortak özelliği , elektron katılımının 5f orbitalinde gerçekleşmesidir . Geçiş
metallerinin bir alt serisi konumundadırlar ve doğada çok ender bulunabilirler
.
6 .
Transaktinidler: Aktinidleri takip
eden elementlere bu ad verilir . Uranyumdan daha büyük olan bu elementler ,
yalnızca nükleer reaktörlerde ya da parçacık hızlandırıcılarda elde
edilebilirler . Geçiş elementlerinin bir alt bölümüdürler . Metaller ya da
ametaller arasındaki yerleri , kesin olarak belirlenememiştir .
7 .
Ametaller: Metal özelliği göstermeyen
elementlerdir . Metaller çözeltilerde katyonları ( pozitif yüklü iyonları )
oluştururken , ametaller anyon ( negatif yüklü iyon ) oluşturma eğilimindedir .
Metallerin aksine iyi iletken değillerdir ve elektronegatiflikleri çok
yüksektir . Metaller ve ametaller arasında özellikler gösteren bazı yarıiletken
elementler , "metaloidler" olarak da adlandırılır . Halojenler ve
soygazlar da ametal doğadadır .
8 .
Halojenler: Periyodik tablonun 7A
grubunda bulunan , tepkimeye eğilimli ametallerdir . Bu gruptaki elementlerin
hepsi elektronegatiftir . Elektron alma eğilimi en yüksek olan elementlerdir .
Doğada sert olarak değil , mineraller halinde bulunurlar . Element halinde 2
atomlu moleküllerden oluşurlar . Oda koşullarında flor ve klor gaz , brom sıvı
, iyotsa katı haldedir . Erime ve kaynama noktaları grupta aşağıdan yukarıya
doğru azalır . Zehirli ve tehlikeli elementler olarak bilinirler .
9 .
Soygazlar: Periyodik tablonun en son
grubunu oluşturan , tümü tek atomlu ve renksiz gaz halinde bulunan
elementlerdir . En dış yörüngeleri elektronlarla tamamen dolu olduğu için son
derece kararlıdırlar ve tepkimelere eğilimleri de çok düşüktür . Bu
davranışları nedeniyle de "soygaz" adını almışlardır . Atmosferde
bulunurlar ve sıvı havanın damıtılmasıyla elde edilirler . İlk keşfedilen
soygaz , hidrojenden sonra en hafif element olan helyumdur . Radon , çekirdeği
dayanıksız olan , radyoaktif bir elementtir . Çok düşük olan erime ve kaynama
noktaları , grupta yukarıdan aşağıya gidildikçe yükselir . İyonlaşma enerjileri
, sıralarında en yüksek olan elementlerdir .

tesekkurler....
YanıtlaSil